17 Temmuz 2007 Salı

GECE,ŞEHİR VE ÇOCUKLUK MAYASIDIR İNSANIN




“ ey kalbim yanılt beni”

Büyüdükçe küçülür oldu adımlarım, bu koca yollarda tek başınayım, yok hiçbir uzun yol türküsü dilimde, bu kaçıncı yoldan çıkışım kaçıncı yola girişim, inanın saymadım hiçbirini. Bu şehrin kaldırımları yabancıdır adımlarıma, bir mahalle bakkalına borçlanmayacak kadar tebdili mekandadır gönlüm. Neyi aradığını bilmeden dolanıp duran bu avare halim nereye kadar.
Hangi tevbeye sığınıp sil baştan bir hayat çizebilirim ki kendime. Ama bilirim duaya yabancı kaldıkça dudaklarım, hiçbir tövbe kapıma uğramayacaktır ve ruhum bir mahalle bakkalı bulamadan kendine teslim olacaktır tanrıya...

Şahittir bu sancılı sabahlarım olup bitene, kendimi yarılı kalbimin emrine sundum artık, nereye götürse beni orada yıkılır kalırım ve orada ararım yalnızlığımı, kedere bulanmış kalabalıklar sus pus olur o zaman, bir bıçak yarasına akıtırım yaşlarımı. Bir gül bile burkar artık bu kalbi, küflü bir bakışta kaybolmuşum ben...kim acır artık bana.
Asırlık bir telvenin kırıntısıyım, yüreğim yıkılan bir imparatorluktan kalma, hudutları belirsiz ve tutsak....kim kanar gözyaşıma.
Yüreğimin sayacını geçmişin hangi karesine sarsam, boynu bükük bir çocuk el sallar bana oradan. Geceden sakladığım düşlerim, bir bir çıkarlar saklandıkları yerden..
Değişen bir şey yoktur.
Gece, çocukluğumdaki gibi çatık kaştır.
Düşlerime düşense saklanmaktır.......

Ya bu şehir;
Bir sigara dumanıyla kaç gecesini devirdim, kaç kez böldüm uykularımı sayrılı bir çocuk gibi, izledim onu mağrur.Düşlerimin saklandığı yerden baktım ona, bir fahişenin tedirginliği sarmıştı yıldızlarını.
Bu şehrin gecelerinin bu kadar zifiri olması bir çocuk gülüşünün mahrumiyetinden midir? ya gökyüzünün yalnızlığı, kuşlarının bir bir vurulmasından mıdır ? dersiniz.
Çiğnenmiş bir karanfilden daha beter kokar bu şehrin ölüleri.Tüm merhametleri, cebindeki bozuk paralardan kurtulacak kadardır.Bu şehirde ölülere yer varsa, bize de yol almak düşer.... Nereye bilmiyorum ama acılarımı sığdıracak bir şehir vardır elbet.
Sevinçlerim avucuma sığdı ve ben tanrının elindeyim artık. Korkularım büyüdükçe büyüdü, kaçış yok,bu tedirginliği hiçbir ıslık bozamaz, hiç bir şarkı merhem olmaz bu asırlık yaraya ve rezil bir ölümün koynuna düşerim öylece,
kırılır akrebim,
susar zaman. Annemden duyduğum bir dua ilk kez bu kadar yakışır ağzıma ve tövbe usulca girer kapımdan......
Avucumda bir belemir tohumu
ve dudağımda yarım kalan bir dua....
Sonrası................................geçiniz.
(kayda değer bulunmayan bir ölüm)


ziruh

2 yorum:

Erman dedi ki...

bu yazıya bir yorum yapılmaması yalnızca yapılacak yorumun bu şeriatinin deyimiyle göğüs kanaması çölsel bir ruhun dağınık yakarmaları yazının yanında renksiz naylon bir yazı gibi duracak olmasıdır diye düşündüm yinede karanlığa göz kırpmak ne zordur bilirim ve yazmak istedim anlanabilmek değil derdin bunu bilimyorum ama yinede seni anlıyorum

ziruh dedi ki...

eyvallah sağolasın nezaketin için