Bir kumanda aleti kadar yakın ve bir o kadar da uzaktır hayat bize
Çok duyduk ana kucağındaki ölümleri
İsmi konmamış meçhul cinayetleri
Üçüncü sayfa haberleri ile örtük ölülerimizi
Her şeye çok alıştık,hiçbir şey heyecanlandırmıyor kalbimizi,
hatta ölümler de
Zaplayıp geçiyoruz her şeyi, kendimizi, ölümü ve hayatı
Kırılganız neye kırıldığını bilmeden,bir uyku mahmurluğu var gözlerimizde,dilimizin ucunda bir hecedir saklı durur nereye akacağını bilmeden,bir sancıdır bağrımızda harlanır,verilen son selamı almaz kimse , bir elveda yiter avucumuzda, her yanımız kanar da durur...
Bir yanılgıdır yaşadığımız çağ, herkes kefenine bir cep diktirme peşinde, alnımız son secdede donarda durur,....
herkes birbirini bir başka süzer, güven kalbimizden kayar da durur...öfkemizin narında kavrulur ömrümüz, kalbimiz bir damla gözyaşında boğulur,sıkılı yumruğumuz eski savaşlardan kalma, dilberin biri gelir çözer de durur...
adem’in alfabesiyle baktık hayata, O’nun cümleleridir bizi ayakta tutan ama rakamları bulan yanımız, büyüyü bozar da durur....gece günahımızı besler,bir sabaha kilitlenir sevaplanan yanımız ama günaha bürünen gece uzar da durur...
biz gökyüzünü yağmalar dururuz,çokça günah işleriz, sağ elin verdiğinden sol ele bayram yaptırırız,artık kalbimiz derinden etkilenmez,derinden bağlanmaz,derinden vurulmaz hiç kimseye,her şey kaybeder derinliğini ve biz “derinde” kayboluruz...artık hiçbir yolu kaldırmaz yüreğimiz, hiçbir ezan çağırmaz bizi felaha,fatiha gibi açarız günah defterlerimizi ve kahhar oluruz,çekiliriz kabuğumuza ve sonra kırarız kalbimizi....
zaman akar durur yoldan hızlı ve biz kalakalırız bir başımıza,başka açık kapı yok bu bedestanda ve kanat çırptığımız son gökyüzüdür bu, sığınacak bir kalp bulamayız artık,hiçbir kitap açmaz sayfalarını bize,satır aralarında kaybolur ayetlerimiz,bir çorap söküğüdür artık ömrümüz ve birer birer çözülür kalırız.........
ziruh
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder